Bu müslümanlara açık bir uyarıdır
Merhaba, ben her gün değişen kanunlar şartlar ve hukuki süreçlerden dolayı dini değerleri yüksek, müslüman ve dindar bir kadın ile evlendim. Ancak boşanma süreci ile karşı karşıya kaldığımda karşı tarafın asla dini hassasiyetleri gözetmediğini gördüm. Tam tersi dini değerleri kullanmaya sürdürürken oyunlar ve dolaplar çevirdiğini gördüm. Bundan dolayı derin bir mağduriyet yaşıyorum. Bu konuda bana bir tavsiyeniz var mı? Ne yapmalıyımBugün asla ve kesinlikle dini değerler ve sistem mahkemelerce göz önünde tutulmamaktadır. Sizin dine ve islama göre yaşama arzunuz sadece sizin vicdanınız ile ilgildir. Yaşadığınız problemi bir çok kişi yaşamaktadır. Benzer mağduriyeti kadınlar da yaşamaktadır. Cinsiyetten bağımsız olarak dine ve islama göre yaşamak isteyen, Allah'ın şeriatına göre hayatını şekillendirmek isteyenlerin bu hassasiyeti hiç bir şekilde gözetilmemektedir.
Mahkemelik oldugunuzda kanunlar önünde din derseniz aşağılanırsınız. Bundan dolayı alay edilir ve kücümsenirsiniz. Sizinle dalga geçerler. Fıkhi değerlerimizi yok sayarlar. Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü sadece kağıt üstündedir. Siz dindar bir bireyseniz düşünceleriniz ve dini özgürlüğünüz asla yoktur.
O yüzden bu sitede ya da bir çok diğer islami içerikli sitede yer alan dini yaşam tavsiyeleri temel kültürel mirasımız ele alanırak yazılmaktadır. Ancak kanunlar ve hukuk önünde hiç bir hükmü ve değeri yoktur. Allah'ın kanunları sadece kişilerin vicdanında vardır. Tüm toplumsal yapı değerler ve sistem bu günümüz hukuksal sisteme göre evrilmiş ve yapılanmıştır.
Toplumda duyarak büyüdüğünüz tüm toplumsal hikayeler, örneğin evlilik ve boşanma hikayeleri gibi artık Allah'ın şeriatına göre değil o dönem ve devrin içinde bulundugunuz devletin kanununlarına göredir. Sitemizde Allah'ın hükmü ile gerçekleşmeyen tüm hükümlerin tağut oldugunu bir çok yazımızda beyan ettik. Ve bu kuranı kerimde apaçık bir şekilde yazılıdır.
Burada bu gerçekleri bildiği halde yine de bir şekilde hayatını islami çizgide sürdürmek isteyen bireyler kendi düşüncelerine uygun kişilerle evlilik kurmaya çalışmaktadır. Ve büyük sıkıntı burada doğmaktadır. Sen bir müslüman olarak senin gibi bir müslümanla evlenip Allahın hükmüne göre hareket etmek istiyorsun. Ve bu yüzden dindar müslüman, dini bilgisi olan, hatta hafız ya da yarım hafız birini seçiyor ve onunla evleniyorsun. Çünkü sen o kişinin müslüman bir kişi oldugunu zannediyorsun..
Namazını kılıyor orucunu tutuyor. Yıllarca dini kurumlarda hizmet etmiş, din deyince senden daha derin allame. Ailesi çevresi hayatı din üzerine.. Hali ile kendini yeryüzünün en şanslı insanı hissediyorsun..
Ancak menfeatler ve çıkarlar sözkonusu oldugunda işine gelen taraf seçilmeye başlanıyor. Tercih referans noktaları 4 ana nokta oluyor.
1. Allah'ın şeriatına göre kendi işine gelen taraflar
2. Toplumsal çevresel töre gelenek ve ananeye göre kendi menfeatine olanlar
3. Bilimsel, modern, akımsal, çağdaşık medeniyet adına kendi menfeatine olanlar
4. ve son olarak hukuksal olarak medeni kanunda işine gelen maddeler.. kanunlar
Her dört noktada kişi tamamen kendi çıkarı ve menfatine uygun kısımları toplayıp bu 4 farklı koldaki işine gelen herşeyi seçip harmanlama yeni bir sistem geliştiriyor.. Tam dindar bir eş.. çevreyi öne süren elalemci bir eş.. feminim cağdaşlık vs akımların ağzından konuşan bir eş.. ve son golüde kanunlardaki hakkını arayan eş..
Hani dindardın ne oldu? Bu tiplerin islamda karşılığı münafıktır. Yaptıkları eylem münafıklıktır.
İşte tüm müslümanlara açık bir şekilde uyarıyor ve ikaz ediyoruz. Kimsenin sakalına bıyığına ya da başındaki örtüsüne, ağzındaki kelamına kanıp bu islam üzerine bunda selamet vardır diye hareket etmeyiniz. Sonunda kendi dininizden de olursunuz. O insanların o aşağılık, ikiyüzlü ve münafıkca eğilimleri sonrası kendi inancınızı ve dininizi bile sorgular hale bile düşebilirsiniz.
"Dinde zorlama yoktur, çünkü doğru yol sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutları inkâr eder ve Allah’a iman ederse, kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah işiten ve bilendir."
Hiç bir dini hakkınızı gözeten bir mahkeme olmayacak. Sizin islama ve dine göre yaşayıp yaptıklarınızın mevcut kanunlarda bir karşığı yok. Allah derseniz sadece alay edilir ve aşağılanırsınız. Rabbim başınıza böyle bir felaket vermesin. Size en büyük zararı sizin gibi oldugunu zannettiğiniz münafıklar verecektir.
- Verdikleri sözleri tutmazlar
- Emaneti hıyanet ederler
- Konuştuklarında yalan konuşurlar..
Özetle durum budur. Resmi hukuk sisteminde sizin inanclarınızdan dolayı tercihlerinizi dikkate alacak hiç bir yer kurum yoktur. Ve bundan dolayı mağduriyet yaşamak istemiyorsanız bilinçli hareket ediniz. Çıkarlar ve menfeatler çatışmadığı sürece kimsenin gerçek yüzünü görmeniz o kadar kolay değildir.
Son olarak üç kuruş dünya menfeati için Allah'ın koydugu sınırlar ötesinde daha fazlasını beklemenin kimseye faydası olmaz. Kimseye yaramaz. O yüzden siz siz olun sınırlarınız Allah'ın size tanıdığı haklar kadar olsun. Ötesi sizin imanınızın imtihanıdır. Rabbim kimseyi böyle bir imtihanla yüzleştirmesin.
Unutmayın bu tiplerin arızası sadece bu alanda olmayacaktır. Onlar bir çok farklı noktalarda size zarar verecektir. Ancak suçlu siz olacaktır. Feleğinizi şaşırtacaklar aklınızı başınızdan alacaklar. Ancak asla kendilerinde bir kusur yanlış bulmayacaklar ve her ne yaptılarsa kendilerini haklı göreceklerdir.
Dikkatli olun ve uyanın..
Mahkemelik oldugunuzda kanunlar önünde din derseniz aşağılanırsınız. Bundan dolayı alay edilir ve kücümsenirsiniz. Sizinle dalga geçerler. Fıkhi değerlerimizi yok sayarlar. Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü sadece kağıt üstündedir. Siz dindar bir bireyseniz düşünceleriniz ve dini özgürlüğünüz asla yoktur.
O yüzden bu sitede ya da bir çok diğer islami içerikli sitede yer alan dini yaşam tavsiyeleri temel kültürel mirasımız ele alanırak yazılmaktadır. Ancak kanunlar ve hukuk önünde hiç bir hükmü ve değeri yoktur. Allah'ın kanunları sadece kişilerin vicdanında vardır. Tüm toplumsal yapı değerler ve sistem bu günümüz hukuksal sisteme göre evrilmiş ve yapılanmıştır.
Toplumda duyarak büyüdüğünüz tüm toplumsal hikayeler, örneğin evlilik ve boşanma hikayeleri gibi artık Allah'ın şeriatına göre değil o dönem ve devrin içinde bulundugunuz devletin kanununlarına göredir. Sitemizde Allah'ın hükmü ile gerçekleşmeyen tüm hükümlerin tağut oldugunu bir çok yazımızda beyan ettik. Ve bu kuranı kerimde apaçık bir şekilde yazılıdır.
Burada bu gerçekleri bildiği halde yine de bir şekilde hayatını islami çizgide sürdürmek isteyen bireyler kendi düşüncelerine uygun kişilerle evlilik kurmaya çalışmaktadır. Ve büyük sıkıntı burada doğmaktadır. Sen bir müslüman olarak senin gibi bir müslümanla evlenip Allahın hükmüne göre hareket etmek istiyorsun. Ve bu yüzden dindar müslüman, dini bilgisi olan, hatta hafız ya da yarım hafız birini seçiyor ve onunla evleniyorsun. Çünkü sen o kişinin müslüman bir kişi oldugunu zannediyorsun..
Namazını kılıyor orucunu tutuyor. Yıllarca dini kurumlarda hizmet etmiş, din deyince senden daha derin allame. Ailesi çevresi hayatı din üzerine.. Hali ile kendini yeryüzünün en şanslı insanı hissediyorsun..
Ancak menfeatler ve çıkarlar sözkonusu oldugunda işine gelen taraf seçilmeye başlanıyor. Tercih referans noktaları 4 ana nokta oluyor.
1. Allah'ın şeriatına göre kendi işine gelen taraflar
2. Toplumsal çevresel töre gelenek ve ananeye göre kendi menfeatine olanlar
3. Bilimsel, modern, akımsal, çağdaşık medeniyet adına kendi menfeatine olanlar
4. ve son olarak hukuksal olarak medeni kanunda işine gelen maddeler.. kanunlar
Her dört noktada kişi tamamen kendi çıkarı ve menfatine uygun kısımları toplayıp bu 4 farklı koldaki işine gelen herşeyi seçip harmanlama yeni bir sistem geliştiriyor.. Tam dindar bir eş.. çevreyi öne süren elalemci bir eş.. feminim cağdaşlık vs akımların ağzından konuşan bir eş.. ve son golüde kanunlardaki hakkını arayan eş..
Hani dindardın ne oldu? Bu tiplerin islamda karşılığı münafıktır. Yaptıkları eylem münafıklıktır.
İşte tüm müslümanlara açık bir şekilde uyarıyor ve ikaz ediyoruz. Kimsenin sakalına bıyığına ya da başındaki örtüsüne, ağzındaki kelamına kanıp bu islam üzerine bunda selamet vardır diye hareket etmeyiniz. Sonunda kendi dininizden de olursunuz. O insanların o aşağılık, ikiyüzlü ve münafıkca eğilimleri sonrası kendi inancınızı ve dininizi bile sorgular hale bile düşebilirsiniz.
"Dinde zorlama yoktur, çünkü doğru yol sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutları inkâr eder ve Allah’a iman ederse, kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah işiten ve bilendir."
Hiç bir dini hakkınızı gözeten bir mahkeme olmayacak. Sizin islama ve dine göre yaşayıp yaptıklarınızın mevcut kanunlarda bir karşığı yok. Allah derseniz sadece alay edilir ve aşağılanırsınız. Rabbim başınıza böyle bir felaket vermesin. Size en büyük zararı sizin gibi oldugunu zannettiğiniz münafıklar verecektir.
- Verdikleri sözleri tutmazlar
- Emaneti hıyanet ederler
- Konuştuklarında yalan konuşurlar..
Özetle durum budur. Resmi hukuk sisteminde sizin inanclarınızdan dolayı tercihlerinizi dikkate alacak hiç bir yer kurum yoktur. Ve bundan dolayı mağduriyet yaşamak istemiyorsanız bilinçli hareket ediniz. Çıkarlar ve menfeatler çatışmadığı sürece kimsenin gerçek yüzünü görmeniz o kadar kolay değildir.
Son olarak üç kuruş dünya menfeati için Allah'ın koydugu sınırlar ötesinde daha fazlasını beklemenin kimseye faydası olmaz. Kimseye yaramaz. O yüzden siz siz olun sınırlarınız Allah'ın size tanıdığı haklar kadar olsun. Ötesi sizin imanınızın imtihanıdır. Rabbim kimseyi böyle bir imtihanla yüzleştirmesin.
Unutmayın bu tiplerin arızası sadece bu alanda olmayacaktır. Onlar bir çok farklı noktalarda size zarar verecektir. Ancak suçlu siz olacaktır. Feleğinizi şaşırtacaklar aklınızı başınızdan alacaklar. Ancak asla kendilerinde bir kusur yanlış bulmayacaklar ve her ne yaptılarsa kendilerini haklı göreceklerdir.
Dikkatli olun ve uyanın..